Yapraklar ve Çöpçüler
Tüketim toplumu olduğumuzdan olsa gerek her şeyi o kadar hızlı tüketiyoruz ki bazen aklım almıyor ve yetişemiyorum bu hıza,haliyle ruh hastası yapıyor beni bu hız,keza kilom da müsait değil sizi yetişmeye.!
Ağır adamım vesselam ağır ve vakur.Ağırlığım kurtlar vadisinden değil tamamen kilo ile doğru orantılıdır.
Oysaki yetişmek isterdim biraz daha"yenlik"olup,en azından mevsimlere.!
Vaktiyle beşinci mevsim bile söz konusu iken şimdi sadece iki mevsimin yaşanması insanların ne kadar fazla tükettiği ile alakalıdır.Dünyanında son zamanları olsa gerek sadece yaz ve kış olarak yaşıyoruz mevsimleri kimse ne yaprakların doğumuna ne de ölümüne şahitlik eder oldu.!Ya güneşten yanıyor ya da soğuktan donuyoruz.Bıraktım beşinci mevsimi artık üçü-dörtü de bulamaz olduk.
Soruyorum sizlere en son ne zaman bir yaprağın var oluşuna veyahut dökülüşüne şahitlik ettiniz,insanların gelişi ve gidişi şöyle dursun.
O kadar kendimizden bihaber eksiliyoruz ki ağaçlar kadar çıplak kaldık haberimiz yok.
O kadar kendimizden bihaber eksiliyoruz ki ağaçlar kadar çıplak kaldık haberimiz yok.
Bilenler bilir ben 11 kardeşin en küçüğü olarak Cahit sıtkı'nın dediği yolun yarısına yürürken yeri gelip misafire ayrı oda açılan evde şimdi tek başına kalıyorsam bu tükeniş değil de nedir?
Yapraklarla arınan insanların sayısına ne oldu,"neden tunca benziyor mermer."
Sonbaharı hissedin göreceksiniz ki doların üç lira olmasından önemli şeyler var bu dünyada keza yüce yaratan insanların para veya makam sahibinden ziyade vicdan sahibi olması gerektiğini öğütlüyor tabi ki anlayana.!
Lütfen yaprakların farkına varın,farkına vardığınız her yaprak size dost olarak geri dönecektir.Yol ve su olarak geri dönmesini isteyen kişiler yapraklara basmaya devam edebilir her ne kadar ölülerin üstüne basmaya götleri yemese de.!
Gelin,meczupların bile artık parayı tanıdığı bir dünyada sizle bir oyun oynayalım.
Oyunun iki basit kuralı aşağıdaki gibidir;
Oyunun iki basit kuralı aşağıdaki gibidir;
Mahalle aralarından bile yaprakları süpürerek bizim duygu dünyamızın .mına koyan sistemin ta .mına koyarak güne başlamak ilk kuraldır.!
Düşen yapraklara saygıda kusur etmeyerek,
üstlerine basmamak adına yol da labirent oynayarak yürümek ikinci kuraldır.!
üstlerine basmamak adına yol da labirent oynayarak yürümek ikinci kuraldır.!
Biliyorum bunları yapınca size meczup gözüyle bakacaklar ki bu da kendinize yapacağınız en büyük iyiliktir.!
Bu yapacaklarımız için çok zamanımız yok,ne demişti üstad "eylül toparlandı gitti işte,ekim falan da gider bu gidişle."
Son olarak benim gibi ruh hastalarına şunu söyleyebilirim;
Son yaprak düşerse biz,düşmezse sistem ölecek.!
Yani ey faniler hep öleceğiz.!
Ne güzel.!
Yorumlar
Yorum Gönder